zikr-i ask
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

zikr-i ask

Zikri Aşk İle Söyleyenler..
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sohbet Konusu .ÖLÜM NEDİR ?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
kibar

kibar


Mesaj Sayısı : 1409
Points : 2487
Reputation : 11
Kayıt tarihi : 23/03/10
Yaş : 48
Nerden : sakarya

Sohbet Konusu .ÖLÜM NEDİR ? Empty
MesajKonu: Sohbet Konusu .ÖLÜM NEDİR ?   Sohbet Konusu .ÖLÜM NEDİR ? Icon_minitimePtsi Mart 29, 2010 6:51 am



ÖLÜM NEDİR ?



“Ölüm”, rûhun bedene olan bağlılığının,

Sona ermesi olup, vukû bulur ansızın.



“Ölüm”, kulun bir hâlden bir hâle dönmesidir.

Bir evden, başka eve “Göç etmesi” demektir.



Zîrâ buyuruyor ki Rabbimiz bir âyette:

“Her bir canlı, ölümü tadacaktır elbette.”



Bir şeyi tatmak ise, “Hayat”la mümkün olur.

Öyleyse kul ölmekle, yok olmaz, hayat bulur.



“Ölüm” ile, bu hayat sona eriyorsa da,

Başka “Hayat” başlıyor bu sefer de mezarda.



“Âhiret”e nazaran, bu dünyâ bir “Hayâl”dir.

Âhiret asıl olup, dünyâ, gölge gibidir.



“Kabir”, âhiret ile dünyâ arasındadır.

Âhirete, dünyâdan hem daha da yakındır.



İşte bu yüzdendir ki “Kabir”deki o hayat,

Daha âşikâr olup, asıldır ve hakîkat.



Herkesin bir “Ecel”i, ölüm zamânı vardır.

O vakit, ne ileri, ne de geri alınır.



Bir insanın, dünyâda rızkı biterse eğer,

Eceli gelmiştir ki, rûhunu teslim eder.



Ve ansızın terk edip evlâdını, malını,

“Hazret-i Azrâil”e teslim eder canını.



Nerede, ne vakitte ve hangi memlekette,

Öleceği bellidir her insanın elbette.



“Doğu”da öleceği takdîr olduysa eğer,

O, muhakkak o yere gider ve vefât eder.



Zîrâ anlatılır ki, bir zaman melek-ül-mevt,

“Süleymân Peygamber”i eylemişti ziyâret.



Bir kimse var idi ki orada olanlardan,

Melek, onun yüzüne dikkatle baktı bir an.



“Hazreti Azrâil”in, ona böyle dikkatle,

Bakması, çok korkuttu o kimseyi gâyetle.



Melek-ül mevt gidince, düşünüp bunu biraz,

Hazreti Süleymân’a bu işi eyledi arz.



Dedi: “Ey Nebiyyallah, emredin de rüzgâra,

Götürsün beni hemen çok uzak bir diyâra.



Zîrâ bu gün çok korktum hazreti Azrâil’den.

Çok uzağa gidip de, kurtulayım elinden.”



Süleymân Peygamberin emriyle rüzgâr dahî,

“Hindistan”a götürdü acele o kimseyi.



Bir miktâr zaman geçti, ölüm meleği yine,

Süleymân Peygamberin geldi ziyâretine.



Peygamber sordu ona: “Ey Azrâil, ne için,

Yüzüne, dikkatle ve sert baktın o kişinin?”



Dedi: “Emir aldım ki, o kimsenin rûhunu,

Hindistan’da alayım, burada gördüm onu.



Sonra emir üzere, o memlekete vardım.

Onu orada görüp, rûhunu teslim aldım.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
kibar

kibar


Mesaj Sayısı : 1409
Points : 2487
Reputation : 11
Kayıt tarihi : 23/03/10
Yaş : 48
Nerden : sakarya

Sohbet Konusu .ÖLÜM NEDİR ? Empty
MesajKonu: İSLAMDA YETİM, YETİMİN HAKLARI ve SORUMLULUKLARI   Sohbet Konusu .ÖLÜM NEDİR ? Icon_minitimeSalı Mart 30, 2010 5:57 am

İSLAMDA YETİM, YETİMİN HAKLARI ve SORUMLULUKLARI Yetim, Arapçadaki yütm kökünden gelir Yütm, çocuğun ergenlikten önce babasını kaybetmesi demektir Diğer canlılarda ise, anasını kaybetmek anlamındadır Fıkıh dilinde yetîm (çoğulu: yetâmâ, eytâm), babasından yoksun kalan çocuk demektir Ergenlik yaşına gelmeden babasını kaybeden erkek ya da kız, zengin ya da fakir çocuklara “yetim” denir Babası ve annesi ölen çocuğa latîm, yalnızca annesi ölen çocuğa, acî (aciyyun) denir Kocasından yoksun kalan kadın için de “yalnız, dul” anlamında “yetim” kelimesi kullanılır Yetimler, toplum içindeki boynu büküklerdir Onlar, topluma Allah’ın emanetidirler Bunun için, yetimleri himaye ederek eğitip yetiştirmek ve onların topluma yararlı insan olmalarına çalışmak, Müslümanların ahlaki ve hukuki görevidir “Büluğ çağına ulaştıktan sonra, yetimlik kalkar

Yetimin Rabbi var Bir imtihandır yetim Yiyen, içen, yürüyen, konuşan bir imtihan Dul annesine, dedesine, amcasına, babasının din kardeşlerine, insanlığa imtihandır Kazanırken herkesin kazandığı, kaybederken ise, yetimden önce öbürlerinin kaybettiği bir imtihan O, aramızda dolaşan bir test aracıdır Mala esaretimizin olup olmadığı, “benden doğmasa bile bana ait” çocuklarımın, bağrıma basacak bebelerimin olup olmadığını test eder İnsan ve mal yan yana geldiğinde neyin öne geçeceğini test eder
İnsanla başlayan ve onunla devam eden bir imtihanın adıdır o Yetimlikle iç içeyiz Kimse bir yetimin torunu olmadığını belgeleyemez

Bu ümmetin peygamberi de yetim geldi Yetimi korudu, yetimi kollamayı vasiyet etti Rabbi ona emretti, o da ümmetine Yetimi okşadı Yetime babalık yapanlara cennet vaat etti Cennette kendisine iki parmağın yakınlığı kadar yakın bir konum vaat etti

Yetim, tek tek tuğlalardan oluşan muhkem bir binanın nasıl kurulduğunun, bir büyük ümmetin tek vücut şuuruna nasıl erdiğinin izlenebileceği bir aynadır O aynaya bakar, vefamızı ölçeriz Merhametimizi, insanlıktan neler barındırdığımızı ölçeriz Yetim olabilirdim, o ezikliği ve eksikliği yaşayabilirdim… Babalı büyümenin şükrü olarak bir yetime kefil olma ve ona yürek açma vefası göstermek, kendini anlamış olmaktır

Yetimle sabrımız ölçülür İnsanların neredeyse kendi çocuklarına tahammül edemedikleri bir zamanda, dinden ve insaniyetten kardeşimiz olan “elin çocuğu”nun yerli yersiz sıkıntılarına ne kadar tahammül edebileceğimiz ölçülür İman ettiğimiz Rahman Rabbimizin rahmetinden payımıza ne düştüğü ölçülür Bunun için yetim rahmettir, sabırdır, ispattır, imtihandır Sadaka vermenin, Allah yolunda infakın en verimli alanlarından birisi yetime bakmak, onun hayatına kefil olmaktır

Yetime ilgi ve onu kefalet altına alma, Ramazan ayında annesinin çorbasını, ayağının çorabını teminden ibaret olmamalıdır Yetimi yedirmekle yetimi sahiplenmek, açıları farklı bakışlardır Biri zaman zaman hatırlama, belki de baştan savma gibi anlaşılabilen bir tavır; diğeri ise, kendinden görme, sorumluluğunu hissetmedir Sevap olması açısından bir dilim ekmek dahi şüphesiz Allah katında me’cur bir ameldir Nihayetinde ecri vardır Ancak bir babanın boşluğunu doldurmaya çabalamak daha geniş bir alanda gerçekleştirilebilir çaptadır

Yetimin ailesine bir poşetlik erzak sunmayı da küçümsemiyoruz elbette Ancak insanın kaderinde muhtemelliği yüksek bir vakıaya karşı kurumsallaşmış bir yetim babalığı ihtiyacını gözümüzle müşahede ediyoruz İleri derecede ve oturmuş bir yetim kefaleti, müminlerin himayesinde geliştirilmiş bir kuruma dönüştürülmelidir Bunun için şu tavsiyeleri öne çıkarıyoruz:

Yetim için anne, iki kanat yerine tek kanatla uçabileceği en önemli değerdir Yetimler kadar annelerinin de himaye altına alınmaları önemlidir Onların, anneli bir yetimlik yaşamaları, onurlu ve iffetli bir anneye sahip olmaları büyük bir nimettir Yetim anneleri için yetimlerle paralel yürüyen projeler geliştirilmelidir

Yetimin ihtiyacı mücerret yiyecek ve giyecekten, okuyup diploma sahibi olmaktan ibaret algılanmamalıdır Sadece yetime kazandırma değil, aynı zamanda yetimi kazanmayı da ihtiva eden planlarla yola çıkılmalıdır

Yetimlik Kur’an’da yer alan bir imtihan vesilesi olarak bilinmelidir Pek çok ihtimalli bir sonucun bizi beklediğini müdrik olmalıyız Yetimin horlanmasına sebep verilmemesi gerektiği gibi, aşırı himaye ile, ele avuca sığmaz hale gelmesine de sebep olunmamalıdır Yetime kol kanat açmayı ona velayet sahibi olmak gibi düşünmek hatalıdır

Yetimleri sahiplenmede kurumsallaşma, bilhassa asrın getirdiği ilave sorunlar karşısında zorunlu olmuştur Yetimlere yönelik çalışmaları yürüten vakıflar ve benzeri kurumlar aslında, birer fert olarak ifa etmemiz gereken bir görevi ifa ettikleri için bizim yükümüzü taşımaktadırlar Yetimlere karşı hissettiğimiz yükümlülüğü vakıflara ve benzeri kurumlara karşı hissetmek zorundayız

Evlat edinme seçeneği ise İslam fıkhı açısından sakıncalıdır Yetimi eve alma yerine ona ev gibi bir yer sağlama yolu takva açısından daha uygundur
http://yetim.ihh.org.tr/islam-ve-yet...rabbi-var.html alıntıdır


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sohbet Konusu .ÖLÜM NEDİR ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ]SEYYİD ABDÜLBAKİ HZ. (SOHBET)
» Trabzon'da otelde gelen ölüm
» KURAN AYETLERİNE GÖRE İNKAR EDENLERİN ÖLÜM ANI
» Farz Nedir?
» İslam nedir?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
zikr-i ask :: Dini Konular Bölümü :: Genel Dini Konular-
Buraya geçin: